21 Haziran 2015 Pazar

Pamuğuma..

Taslaklara "beynin ihaneti" diye başlık açmıştım. Finalimi atlatayım da size Alzheimer hastası anneannemi anlatayım istiyordum.

Shehzad henüz 3 yaşında. Annesi eğitim için uzunca bir süre il dışına gitmek zorunda kalıyor. Ve ona aylarca anneannesi bakıyor. Her sabah pazara gidip taze peynir, süt getiriyor. Kendi yetiştirdiği bahçe sebzelerini hazırlayıp karnını doyuruyor. 60 yaşında bir kadının yapabileceği en iyi anneliği yapıyor. Shehzad onu, o Shehzad'ı herkesten başka seviyor. Ve işte bir gün, bugün..

Günlerdir nefes alıp vermekte güçlük çektiğini annemden duyuyordum, hepimiz evde dolanıp yoruluyor diyorduk. Bize son gelişinde koltukta oturmaya bile hali yoktu, uzanmış nefes almaya çalışıyordu. Ciğerlerini dinledim, hemen acile götürdük. Oksijen doygunlugu yüzde 90 üstü olmalı, 58 çıktı. Hemen oksijen desteğine başlandı. Özel hastaneden göğüs hastalıkları ünitesi olan bir üniversite hastanesine aktardık. Ilk gece yanında refakatçi olarak kaldım. Tekrar tekrar öpüp kokladım.. Alzheimer etkisiyle -ya da belki delirium- nerede olduğunu, neden hastanede olduğunu defalarca izah ettiysem de onu ikna etmeyi beceremedim. O gece hiçbir ilacı, iğneyi kabul etmedi.. Ertesi gece refakatçi annemdi, kollarına yığılıp gözlerinin kocaman açılıp korkuyla baktığı ve hemen ardından yoğun bakıma kaldırıldığı gece..

Anneannemle aramda kelimelerle ifade edemediğim bir bağ var. "Sen benim her şeyimsin, bunu bil. Kimseye söylemediklerimi sana anlatıyorum." derdi devamlı. Tüm evlatlarından uzak olduğu 4 sene boyunca her akşam onunlaydım. Yemek yapmayı, ilaçlarını almayı unutmaya başlamıştı. Kimseye muhtaç olmamak en büyük dileğiydi, hiçbir yardımcıyı da yanında istemedi. Elimizden gelenin en iyisiyle ona bakmaya gayret ettik.

Anneannem 80 yaşında, Ramazan ayının ilk cuma akşamında, iftar vaktinde vefat etti. Allah'ın sevgili kuluymuş diyoruz. Kan değerleri benden bile iyiydi ama bir hafta içinde tüm organları dolaşım bozukluğundan iflas etti ve o gitti. Tüm sevdikleriyle beraber, hepsiyle helalleşerek gitti bu dünyadan, Alzheimer henüz hiçbirimizi unutturmadan.. Istediği şekilde, kimseye muhtaç olmadan..

Hayatımda ilk kez ölü gördüm. Canımın içini.. Ölüm döşeğinde şehadet getirirken aralanan dudakları bu sefer kapanmıştı ve gözlerindeki yaşlar silinmişti. Pamuğumun buz gibi yanaklarından, alnından son bir kez öptüm.. Yaşarken kimimiz kimsemiz yok derdi, cenazesi doldu taştı, ne gönüller yapmış meğer.. 5 kürek toprak attım mezarına. Artık devamlı oturduğu koltuğu, dolanıp durduğu evi bomboş. Kapattıkça arkasından sürekli açtığım kombisi muhtemelen hep kapalı kalacak. Yaşarken olduğu gibi ölümüyle de çok şey öğretti bizlere..

Yanımızdan gittin ama yalnız değilsin. Sürekli özlediğini söylediğin dedeciğimle aynı mezara girdin. Ona hiç göremediği torunlarını anlat pamuğum. Ikiniz de nurlar içinde yatın. Her zaman kalbimde ve dualarımda olacaksın..

2 yorum:

  1. Allah rahmet eylesin. Ne güzel ki, hastalığının etkileri artmadan, sevdikleri insanları hatırlarken ayrılmış aranızdan.

    Allah, size ve ailenize de sabır versin. Sevdiğin bir insanı kaybetmenin acısı dayanılmaz olabiliyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin, teşekkür ederiz. Bizim de tesellimiz o Drama.. Güzel vakitte güzel şekilde..

      Sil